12 ŞUBAT ETKİNLİKLERİNİN STARTI TÜRKOĞLU’NDAN VERİLDİ!
KahramanmaraşKahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıldönümü kutlama etkinlikleri çerçevesince Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Çanakkale’den 12 Şubat’a İstiklal Ruhu’ konulu konferans Türkoğlu İlçesinde başladı.
Kahramanmaraş Ta her yıl çeşitli etkinlikler ile kutlanan kurtuluş gününde ilk program Tarihçi yazar Mehmet Işık’ın anlatımı ile Türkoğlu’ndan başladı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkoğlu Misak-ı Milli Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ilk konferansa konuşmacı olarak Tarihçi Yazar Mehmet Işık katıldı. Maraş Milli Mücadelesi’nin tarihi yeniden yazdırdığına dikkat çeken tarihçi Yazar Mehmet Işık: “Misakı Milli Konferans Salonunda saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından kürsüye davet edilen Tarihçi Yazar Işık: Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan başlayarak genel bir durum değerlendirmesi yaptı. 19. Yüzyıl ve 20 yüz yıl dünya ve Osmanlı tarihine ayrı bir başlık açan Işık, Çanakkale, Sarıkamış, Kut’ül Amare gibi cephelere değindikten sonra Mondros Ateşkes Antlaşmasını masaya yatırdı. Akabinde ise Maraş’ın önce İngilizler daha sonra da Fransızlar tarafından işgalini anlattı. Fransız İşgali sırasında, Millet-i Sadıka olarak kabul görmüş olan Ermenilerin, ahde vefadan uzak, haince tavırlarını ve Fransızlarla el ele verip yaptıkları vahşilikleri bir bir sıraladı. Sütçü İmam Olayı, Tiyeklioğlu Kadir’in vahşice katledilmesi, Bayrak Olayı Maraş Milli Mücadelesi’nin önemli safhalarını anlattı. Özellikle İslahiye, Kömürler ve Türkoğlu üzerinden Maraş’a giriş yapana işgal kuvvetlerinin yol güzergahı üzerindeki Sarılar, Karalar, Belpınar, Eloğlu (İloğlu-Türkoğlu), Kılılı, Ceceli, Çakallı ve Şerefoğlu köylerinde yaptıkları katliamları detaylıca anlattı.
Bugün Türkiye’nin iç ve dış politikasına müdahale etmeye çalışan AB, ABD ve içerideki işbirlikçilerinin faaliyetleri ile 98 yıl önceki işgal kuvvetleri ile işbirlikçilerinin aynı plan ve hedefe hizmet ettiklerini vurgulayan Yazar Işık; her anlamda devletimizin yanında olmalıyız dedi. Bugün Türkiye’nin sınırlarını ve milli çıkarlarını korumak için yaptığı operasyonlardan rahatsızlık duyanların, son 60 yılda 50 milyon Müslümanı (Irak, Afganistan, Mısır, Tunus, Cezayir, Fas, Somali) katlettiklerini dile getirdi.
Maraş’ın İşgali sırasında Fransız General Kerret, İslahiye’den yola koyulduğunda şu açıklamayı yapıyor; bir Fransız askeri ölürse, cinsiyetine yaşına bakılmadan üç tane Türk öldüreceğiz, diyor. Türkoğlu’nda, Kılılı’da Sarılar (Beyoğlu’nda) ve Ceceli’de Fransızların katlettiği şehitlerimizin büyük çoğunluğunu 4 ile 10 yaş aralığındaki çocuklar oluşturuyor. Keza Maraş’ta da aynı vahşete imza atıyor. Peki Maraşlı bu durumdan korkar mı? Çekilir mi? Çekilmez. Ailesini, hanesini düşmana teslim etmektense kendisi yakmayı düşünen bir Maraşlı var karşılarında. Vatan, bayrak, ezan Maraşlı için namustur! Aslan Bey, Mıllış Nuri, Evliya Efendi, Avukat Mehmet Ali Bey, Hafız Ali Efendi, Şeyh Ali Sezai Efendi, Abdal Halil Halil Ağa, Kılıç Ali, Yörük Selim, Muharrem Bey ve Zafer Bey gibi yüzlerce, binlerce Maraşlı ayağa kalkıyor zulümler, vahşetler karşısında.
Fransızların şehre eğirişine mani olmak için Aslan bey ve Maraş Müdafaa-i hukuk Cemiyeti’nin görevlendirmesiyle Muharrem Bey ve Zafer Bey, Bertiz’den topladıkları 400 kişiyle Orçan Banısı’na geliyorlar. Fatmalı, Karadere, Önsen, Hopurlu, Dadağlı, Kümperli, Avşarlı, tüm Orçan obaları, Yeşilyöre gibi köylerden insanlar akın akın gelip bu çeteye katılıyorlar. Öbür taraftan baktığınızda Sinemili Aşiretinin Reisi Tapo Ağa ve Atmalı Aşireti’nin Reisi Paşa Yakup Hamdi Bey, Türkoğlu’na Bababurnu mevkiine koşuyorlar. Diyorlar ki İslahiye ile Maraş arasına yakılan ateşi söndüreceğiz ya da bu ateşte yanacağız. O zaman bu ne demek Vatan savunması mevzu bahis olunca Türkü, Kürdü, Alevi’si, Sünni’si söz konusu olamaz! Bir hakikat var; ya bu coğrafyaya sahip çıkarsın ya da Türküyle, Kürdiyle, Alevi’siyle yok olur gidersin” ifadelerini kullandı. Salondakilere “ Ey Türkoğlu halkı, düşman şehrinize gelecek olsa gidebileceğiniz bir ülke, size kapılarını açacak bir devlet var mı? diye sordu. Salondan “Hiçbir yere gitmeyiz! Gidecek bir yerimiz, bizi kabul edecek bir devlet yok!” sözleri yükseldi. Tarihçi Işık; “ O vakit her şart ve durumda devletimizin yanında olacağız! Sınırımızda ya da sınırımızdan uzakta her kim ki devletimize göz dikmiş, karşısında duracağız. Vatanımızı için ölmeyi göze alamazsak sonra kendi mezarını kazmaya mecbur çocuklarımız için gözyaşı dökmeye mecbur kalırız maazallah, Allah bu milleti vatansız, bayraksız, ezansız bırakmasın! diye konuştu.
Konferansın sonunda Türkoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Ramazan Bozdoğan, Tarihçi Yazar Mehmet Işık’a çiçek takdim ederek, verdiği konferanstan dolayı teşekkür etti.
Tarihçi Yazar Mehmet Işık konferans sonrası okurlarıyla buluşarak kitaplarını imzaladı.
İlginizi Çekebilir