DAĞLARIN ARDINDAKİ DEVLET
KahramanmaraşWahtsApp hattımıza gelen bir mesaj. Kahramanmaraş Göksun İlçesinde görev yapan bir öğretmenin hikayesi.
BENİM ADIM ÖGRETMEN: HALİL İBRAHİM ALGAN
Saat 12'ye yaklaşıyordu. Öğlen arasına bir kaç dakika kalmıştı. Kapı çalındı. Buyurun dedim. İyi dersler hocam diyerek sobanın yanına oturdu. Burnunu tutsam canı çıkacak gibi oluyordu. Abi bir durum mu var? Hanım çok hasta. Telefon çekmiyor sen WhatsApp tan arasan yetkilileri. Tamam diyerek aramaya başladım. Tüm aramalarıma rağmen ret yada telefonlarına bakmayınca şok geçirdim. Öğrenciler ile göz göze geldim. Bir şeyler söylemek istiyordum. Dudaklarım tarihe küsmüş misali açılmıyordu. Elimdeki kalem düşmüş ve yani başındaki adamın gözleri buğulanmış. Gel abi diyerek dışarı çağırdım. Sen merak etme ben buradayım teyzem hazırlansın Ben burada devletim. Bayrak benim vatan benim diyerek abimi yolladım. İçeri girdiğimde çocuklar öğlen arası evden yemek almayan varsa lojmanda bisküvi gofret vs. şeyler var ben gelirim diyerek hasan amcam ve Babis abim ile kızak yapmaya koyulduk. İlk olarak sınıftaki bozuk sırayı sökerek kızak yapmayı başardık. Babis abi ile kızağı hasta teyzemin evine getirdik. Teyzem kızağa binmiş bizler var gücümüzle çekmeye başladık. Ön tarafta ben ile Babis abi, arkada ise Abdurrahman ve Ali Rıza. Kar tüm yolu kapatmış ve kızağı çekmekte güçlük çekiyorduk. Arkadan Erhan abi Koca abi Kerim Abi ve Gökhan yetişti. Hep birlikte kızağa el vermiştik. 4 kişi önden karı tepeliyor geri kalan insanlar kızağa çekiyordu. Arada mola veriyorduk. Hava iyice soğumuş. Üzerimdeki montu çıkarak teyzeme verdim.
Bir yandan teyzeme az kaldı diyerek moral vermeye çalışıyordum. Bizim dedelerimizde akıl yok diyenlere ben sizin o dedenize kurban olurum bu dağ başını vatan bilmişler. Türk bayrağını dalgalandırıyorlar. İstiklal marşı söylüyoruz. Zorlu mücadelenin ardından hastayı ana yola indirmenin mutluluğu içinde geri dönüş yoluna tuttuk. Rüzgar hızı artırmış kimi noktalarda izlerimiz kaybolmuş. Siz yorulman diyerek en öne düşüyordum. Okula geldiğimde kemerime kadar ıslanmıştım. Üzerimi değiştirerek derse kaldığımız yerden devam ediyorduk. Ders bitiminde lojmanda çekilerek elbiselerimi kuruluyordum. Diğer yandan o adamın çaresiz kalışına ağlıyordum. Aslında hiç bir kendim için ağlamayan gözlerim başkası için ağlıyordu. Ben burada DAĞLARIN ARDINDAKI DEVLET modelini yerine getirmenin mutluluğu ile sınıfta yarın için ne yapabilirim düşüncesiyle oturuyorum. Bizlerin mücadelesi geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız içindi...
HALIL IBRAHİM ALGAN
TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN.
İlginizi Çekebilir