CHP SAHAYA İNİYOR!
Cumhuriyet Halk Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Esat Şengül, partisinin son salon toplantısı İl Danışma Kurulu Toplantısını, Cumartesini günü Necip Fazıl Kısakürek Kültür merkezinde yaptı.
CHP’nin önümüzdeki seçimlerde izleyeceği yol ve tutum üzerine görüş alışverişinde bulunan İl Danışma Kurulu Toplantısı’na CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Öztunç ve Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Kalender Özdemir ile birlikte yüzlerce partili katıldı.
İl Danışma Kurulu Toplantısı’nı açan CHP Kahramanmaraş İl Başkanı Esat Şengül, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünü kutladıklarını belirterek; “Bilindiği üzere 36’ncı olağan kongremizi gerçekleştirdik. Akabinde 19’uncu Olağanüstü Tüzük Kurultayımızı gerçekleştirdik. Dolayısıyla iki kurultayın arasında ilçelerimizde Danışma Kurulu toplantılarımız yaptık. Ve Danışma Meclisimizin bize sunduğu öneriler doğrultusunda yine Tüzük Komisyonumuzu da toplamak üzere onlarla oluşturduğumuz taslak metni de 19’uncu kurultaya götürmek suretiyle kurultaylarımızı tamamladık. Zaten kongrelerimizi daha önceden tamamlamıştık. Kuşkusuz bu parti içi çalışmalar tamamlandıktan sonra artık saha çalışmalarının başlaması gerekiyor. Belki geç bile kalındı. Bu vesileyle İl Danışma Kurulumuzu bugün topladık” dedi.
“HER ZAMAN ÇİFTÇİNİN YANINDAYIZ!”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, ise toplantının Kahramanmaraş halkına ve Türkiye’ye umut olmasını dilediğini ifade ederek şöyle konuştu: “Bundan bir süre önce Pazarcık’ta yapılan AFAD kampı ile ilgili bu bölgeye gelmiştim. Ve o gün kendi yurdumuzda mülteci olmak istemiyoruz, diyen yoldaşlarla birlikte direnişe katılmıştım. Biliyorum ki coğrafya sadece yollar, dağlar, tepeler değil; coğrafya aslında insanların kaderlerini belirleyen mezarları, yurtları, kültürleri yoğruldukları hamurdur. Bundan dolayı o günkü bu direnişe katılmaktan gurur duyuyorum. Şimdi bugün özellikle partimiz için çok kıymetli olan bu toplulukla bir arada olmaktan tekrar onur ve gurur duyuyorum. Bu karanlık günlerden geçerken; gerçekleştirdiğimiz bu toplantımızın başarıya ulaşmasını, Kahramanmaraş’a ve halkımıza umut olmasını diliyorum. Maraş, Türkiye ekonomisi bakımından önemli bir yer. Özellikle Elbistan’daki şeker fabrikasının bugün kapatılması ciddi yaralardan biri! Oysa bu şeker fabrikasının ekonomiye 300 milyon katkısı vardı. Buradan da özellikle emeğin hakkı için alın terinin namusu için mücadele eden şeker fabrikası emekçilerine bir selam yollamak istiyorum. Emeğin olmadığı yerde adalet olmadığını biliyoruz. Adaletin olmadığı yerde güvenin olmadığını; güvenin olmadığı yerde de huzurun olmadığını biliyoruz. Bizler bu inanç ve kararlılıkla evlerine helal kazanç götüren köylümüzün, çiftçimizin, işçimizin, emekçimizin yanında olmaya Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman devam edeceğiz.”
İLGEZDİ: HER ALANDA ÇÖKÜŞ YAŞIYORUZ!
Türkiye’nin çok zor bir süreçten geçtiğini dile getiren İlgezdi, şu açıklamalarda bulundu: “Buradaki toplantı sadece Kahramanmaraş için değil, tüm ülkedeki bileşenleriyle bu toplantılar ülkeye ışık saçsın diyorum. Çünkü ülkemizin durumu OHAL ile yönetilen bir süreçten geçiyor. Ve ne yazık ki hiçbir vatandaş var olan durumdan dolayı geleceğe umutla bakmıyor. Bugün yüzlerce vatandaşımız, yurtdışına gitmenin yollarını kolluyor, gözlüyor. Çünkü gerçekten çok zor bir süreçle karşı karşıyayız. Cumhuriyet tarihindeki belki en zor süreçlerden ilk başta geleniyle karşı karşıyayız. KHK’larla sorgusuz sualsiz yüzlerce insan işlerinden ediliyor. OHAL yönetimiyle yüzlerce insan cezaevine tıkılıyor. Ekonomide, dış politikada eğitimden tutun da toplumsal barışa kadar her alanda bir çöküş yaşıyoruz ne yazık ki! Büyük bir yol ayrımındayız. Bu yol ayrımını ya lehimize çevireceğiz ya da eğer sahiplenmezsek ülkemizin geleceği çok karanlık bir yöne gidiyor. Dolaysıyla bugün ülkemizdeki tabloyu doğru değerlendirip doğru yol almamız gerekiyor. Bugün ülkemizde açlık sınırı 2 bin liraya dayanmışken; ülkemizde 660 lirayla geçinen 12 milyon vatandaşımız var. Ülkenin yüzde 68’i borçlu, taksit ödüyor. Bunun dışında ülkemizde birçok insanın hakkı gasp edilmiş durumda. İtiraz eden, vatan haini, diye içeriye tıkılıyor. Sorgusuz sualsiz insanlar ekmeğinden, aşından ediliyor. Dolayısıyla gelinen noktada çocuklarımıza bir gelecek vaat edemiyoruz. Kadınlarımıza bir gelecek vaat edemiyoruz. Kadınlarımız, iktidarın dejenere ettiği değerlerin sonucunda ciddi derecede şiddete maruz kalıyor. Çocuklarımız, taciz, tecavüze maruz kalıyor. Dolayısıyla eğitimle ilgili bir program sunamıyoruz. 15 yılda 14 kez değiştirilen eğitim sistemiyle yok olan bir kuşak yaratıldı. Hepimiz biliyoruz. Biat eden bir kuşak yaratılmak istendi. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizlere düşen görev: Bu karanlığı yok etmek üzere ülkemizdeki aydınlık yolları yeniden açmak. Bugün cezaevlerinde 260 bin mahkûm var. Cumhuriyet tarihinin en büyük oranı bu! Ne acı ki alfabedeki bütün harfleri cezaevlerini adlandırmakta kullanıyorlar. Ancak biz umutsuz olmayalım diye düşünüyorum bu süreçte. Çünkü çok önemli bir Hayır bloğu var elimizde! Eğer biz bugün umutsuzluğu pompalarsak; ne acı ki tarih bugün bu karanlığı yaşatanları yazacak; ancak bizleri de yazacak. Çünkü bu ülkenin kurtuluşuyla ilgili mücadele verdiğimiz için yazılacak. Bunun bilincinden yola çıkarak hep birlikte bu süreci evirmek zorunda olduğumuzun bilinciyle var olan Hayır bloğunun umudunu, mücadelesini diri tutmak düşüyor; biz Cumhuriyet Halk Partililere! Bu sorumluluktan yola çıkarak da eğer din, dil, mezhep, cinsiyet ayrımını kaldırabilirsek; eğer adil gelir dağılımını sağlayabilirsek biat değil birliktelik kültüründe buluşabilirsek yeniden demokratik bir ülkeyi hep birlikte inşa edebiliriz. Yeniden aydınlık yolları açabiliriz. Uzun ve zor bir yol bizi bekliyor. Önümüzde seçeceğimiz iki yol var: Ya ayrışa ayrışa yok olacağız ya birleşe birleşe kazanacağız. Ben birleşe birleşe kazanacağımıza inanıyorum. Bugün geldiğimiz nokta Nazım’ın da dediği gibi hürriyet davası… Hürriyet kavgası veriyoruz bugün! Ve bugün hürriyet kavgasını kazanmak zorundayız. Dişimizle, tırnağımızla, emeğimizle gücümüzle artık ayrışmak değil, bir arada olmak ve daha gür ses çıkarmak, bu toplumun bizden olsa da olmasa da bu ülkedeki Atatürk değerlerinin, cumhuriyetin, demokrasinin yaşamasını isteyen herkese umut olmalıyız. Yoldaş olmalıyız. Yol açıcı olmalıyız.”
ÖZTUNÇ: ATATÜRK’Ü KALBİMİZDEN ÇIKARTAMAZLAR!
Konuşmasına 18 Mart Çanakkale Zaferi’ni kutlayarak başlayan CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Öztunç, “18 Mart Çanakkale Zaferi bir dehayı ortaya çıkan bir zaferdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün o askeri dehasını ortaya çıkartan bir zaferdir. Bugün birileri Çanakkale’yi Atatürksüz göstermeye çalışıyorlar. Atatürk’ü yok gibi görmeye çalışıyorlar. Sanki Çanakkale Savaşı’nda Mustafa Kemal Atatürk’ün o eşsiz, o müthiş planları, askeri kişiliği yokmuş gibi göstermeye çabalıyorlar. Ve Atatürk’ü kitaplardan özellikle ders kitaplarından çıkartmak istiyorlar. Ama unuttukları şu: AKP istediği kadar Atatürk’ü kitaplardan çıkarsın hiçbirimizin gönlünden, kalbinden, beyninden çıkartamazlar. Bizler yaşadıkça Cumhuriyet Halk Partililer yaşadıkça Mustafa Kemal Atatürk’ü, ideallerini, ilkelerini ömrümüzün sonuna kadar toprağa girene kadar yaşatacağız” şeklinde konuştu.
“ELBİSTAN’A ÜÇÜNCÜ TERMİK SANTRALİ İSTEMİYORUZ!”
İl Danışma Kurulu Toplantısı için geldiği Kahramanmaraş’ta önce Elbistan’ı ziyaret ettiğini kaydeden Öztunç, Elbistan Şeker Fabrikası’nın özelleştirmesine yönelik tepkilerini bir kez daha ortaya koyduklarını belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Aynı zamanda Elbistan’a bir termik santral daha yapılmak isteniyor. Yani iki tane termik santral var üçüncüyü yapmak istiyorlar. Biz de buna karşı çıkıyoruz. Tarım arazilerini bitireceksiniz, diyoruz. İnsanların kanser olma riskini daha da artıracaksınız, diyoruz. Sağlık ve çevre sorunları daha da artacak kaygısıyla, endişesiyle termik santralin yapılmasına karşı çıkıyoruz. Bu konuda hem mecliste hem Ankara’da hem Elbistan’da mücadelemizi veriyoruz. Biliyorsunuz AK Parti-MHP ittifakını kurdular. Adını da Cumhur İttifakı koydular. Ben ona Cumhur İttifakı demiyorum. AK Parti ile MHP Cumhur İttifakı, cumhur için bir araya gelmiş değil. Kavga için bir araya geldiler. Onun adı kavga ittifakıdır. Geçtiğimiz hafta mecliste gördük. İzmir Milletvekilimiz Musa Çam, daha önce AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Devlet Bahçeli’ye söylediği sözleri kürsüden söyledi. Tek virgülüne dokunmadı. İlave yok. Kendisi bir cümle dahi eklemedi. Çıktı Ey Bahçeli, dedi. Tayyip Erdoğan’ın Bahçeli ilgili sözlerini okudu. Hemen saldırdılar hemen! Fiziki şiddet uygulamaya kalkıştılar. Demek ki bunların bir araya gelme sebebi: Rantı paylaşmak, menfaati paylaşmak. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili sarf ettiği sözlerin hepsi duruyor internette! Ama bir anda yan yana geldiler. Vallahi birisi bana o lafları etse hayatta yan yana gelmem siyaseten! Niye yan yana geleyim? Adam dünyanın hakaretini yapmış. Ama maalesef bunlar bir araya geldiler. Korkuyor, Tayyip Erdoğan korkuyor. Yüzde 50+1’i göremiyor. Anketler yapıyor. Anketlerde bulamıyor. Yüzde 50+1’i de bulamadığı için MHP’ye gidiyor. Saadet Partisi’ne yalvarıyor. Büyük Birlik Partisi’ne haber gönderiyor, haberci gönderiyor. Amacı yüzde 50+1’i bulmak. Ama yüzde 50+1’i son referandumda hileyle buldu. Önümüzdeki seçimlerde hile de yapsa bulamayacak. Her birimiz Çanakkale’deki askerler gibi sandıkların başında bekleyeceğiz. Çünkü 2019 seçimleri de bir nevi 18 Mart Çanakkale Zaferi gibi olacak.”
4 KASIM 2018’DE ERKEN YEREL SEÇİM VAR!
AK Parti iktidarının erken bir genel seçimden ziyade 4 Kasım 20187’de erken bir yerel seçim yapmak istediğini ve bu yönde hazırlıkların yapıldığını aktaran CHP PM Üyesi Ali Öztunç, “Ekini ektik hasat yapma zamanı. 1 yıl var seçimlere! Bizim gördüğümüz, anladığımız, duyduğumuz ve bildiğimiz kadarıyla bir erken genel seçim yok. Milletvekilliği seçimi yok. Ama bir erken yerel seçim çalışması yapılıyor. 4 Kasım 2018 tarihinde belediye seçimlerini yapmak için AK Parti bir çalışma yapıyor. Bu noktada bize de duyumlar ulaşıyor. Bazı temaslarda da bunlar iletiliyor. Bizim önümüzdeki yerel seçimde, geçmişte kaybettiğimiz Pazarcık’ı almamız şart bir defa! O namus borcu. Pazarcık’ı alacağız. Elimizde Nurhak Belediyemiz var. Nurhak Belediyesini de oyumuzu artırarak tekrar alacağız inşallah. Çağlayancerit’te iddialı olacağız, alacağız. Elbistan’da iddialı olacağız, alacağız. Kahramanmaraş’ın her yerinde her ilçesinde ve büyükşehirde biz iddiamızı ortaya koyacağız, yola çıkacağız. Kazanmak için gecemizi gündüzümüze katacağız. Ben inanan bir insanım. Bu noktada inancım yüksek. Ve bu inançla çalışacağız” değerlendirmelerinde bulundu.
SAHAYA ÇIKMA ZAMANI!
Son salon toplantısını gerçekleştirdiklerinin altını çizen Öztunç, CHP’nin artık sahaya çıkma zamanının geldiğini belirterek şunları kaydetti: “Artık içişlerimizle ilgili meseleler sona erdi. Kurultay yapıldı, bitti. Tüzük Kurultayı yapıldı. Oradaki tartışmalar da sona erdi. Partinin tüzüğü yenilenmiş oldu. Şimdi bu saatten sonra yapacağımız tek bir şey var: Saha çalışması! Bildiğim kadarıyla Sayın İl Başkanım da bu toplantıyı, bu danışma kurulunu salon toplantılarından sonuncusu olarak görüyor. Yani artık salonlarda biz bize toplanmayacağız. Bu son toplantımız. Danışma Kurulu Toplantımızı yapacağız. Sahaya, alana çıkacağız. Ve gecemizi, gündüzümüze katarak çalışmayı yürüteceğiz. Önümüzdeki günlerden itibaren seçim varmış gibi ben de burada bölgemde olmaya devam edeceğim. Parti görev verdi: Adana’yı bana verdiler. Adana ve İç Anadolu’da Çorum’u bana verdiler. Buralarda çalışmalarımızı yapacağız. Ama ağırlığımızı memleketimize vereceğiz. Dolayısıyla memleketimizde daha ciddi bir çalışma yapmak zorundayız. Eğer belediye seçimlerinde oy oranımızı artırır, belediyeleri alırsak; milletvekilliği seçimlerinde çok daha büyük başarıyı elde ederiz.”
ÖZTUNÇ MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞINI ŞİMDİDEN AÇIKLADI!
Kahramanmaraş’ta ön seçim yapılması için partisindeki arkadaşları ve Genel Başkanları ile görüşeceğini bildiren Öztunç, şimdiden Milletvekilliği seçimlerinde aday olduğunu ima eden Öztunç, şu ifadelere yer verdi: “Tüzük Kurultayımızda ön seçim maddemiz geldi. Tartışmalara sebep oldu; tartışıldı ama bizzat biz de ön seçimi kaldıran teklife ret oyu verdik. Ön seçimin kalması için mücadele ettik ve kaldı da! Önümüzdeki seçimlerde kişisel olarak Parti Meclisine Kahramanmaraş geldiği takdirde ben oradaki arkadaşlarımızdan ve Sayın Genel Başkanımdan da rica edeceğim: Kahramanmaraş’ta ön seçim yapılmasını isteyeceğiz. Kahramanmaraş’ta ön seçimin yapılmasının daha doğru olacağına inanıyorum. Daha doğru olacağını düşünüyorum. Bu nedenle de önümüzdeki seçimlerde şimdiden söylemiş olayım: Hani ya bu Parti Meclisi’ne girdi, yüksek de oy aldı, oradan işi bitirir diye kimse düşünmesin. Ön seçim olacak. Geleceğiz meydana çıkacağız. Parti üyelerimize gideceğiz. Diyeceğiz ki; kardeşim bizim çalışmamız bu! Herkes çalışmasını anlatacak. Herkes iddiasını anlatacak. Siz parti örgütümüz, üyelerimiz kimi takdir ederse onlar bizim adaylarımız olacak. Kazananların arkasında hep beraber asker gibi duracağız.”
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın