Meme Kanseri Hastalarından Umut Dolu Hikayeler
SANKO Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları / Tıbbi Onkoloji Bölümünde kemoterapi gören meme kanseri hastaları, 1- 31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda, umut dolu hikayelerini paylaştı.
SANKO Üniversitesi Hastanesi ile Yeni Yaşam Hematoloji ve Onkoloji Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği iş birliğiyle düzenlenen programda meme kanseri hastaları, hastalığı nasıl yendiklerini anlattı.
Programın açılışında konuşma yapan SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı / Tıbbi Onkoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Yeni Yaşam Hematoloji ve Onkoloji Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, “Tedavi dönemini azimle mücadele ederek ne kadar kısa sürede atlatabilirsek o kadar kıymetli olacaktır” dedi.
Dernek olarak kendi ilaçlarını üreterek daha fazla hastaya ulaşmayı amaçladıklarını belirten Prof. Dr. Yıldırım, derneğin amacının onkoloji hastalarına yardımcı olabilmek, kanser hastalığına erken tanı koyabilmek ve tedavisi için ülkemizin ilaç geliştirme faaliyetlerinde yer alabilmesini sağlayabilmek olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Yıldırım, “Bu konuda bilimsel çalışma grubumuzun çalışmaları aralıksız devam etmektedir. Meme kanseri tanısıyla ilgili bir adet patent aldık. Bir damla serumla tanı koyabileceğiz. Tedavi için de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Günlük tedavide kullandığımız birçok aracı üretebiliyoruz amacımız yeni ilaçları üreterek, daha fazla hastaya ulaşmaktır” ifadelerini kullandı.
Derneğin en önemli amacının hastalara destek sağlamak olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yıldırım, “Bu organizasyonları bu amaçla gerçekleştiriyoruz. Hastalarımıza birebir eğitimler vermeye ve atölye çalışmalarına devam etmek istiyoruz. Bu konuda da en büyük desteğimiz olan ve bize ana sponsorluk yapan SANKO Üniversitesi Hastanesi’ne çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle düzenledikleri etkinlikte hastalarının meme kanseri yolculuğunu umut olması açısından paylaştıklarını ifade eden Prof. Dr. Yıldırım, “Çünkü bu hastalığa yakalandığında kendini, doktorunu, çevresindeki herkesi ilk etapta suçluyor. Bu dönemi azimle mücadele ederek ne kadar kısa sürede atlatabilirsek o kadar kıymetli olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
KENDİMİ YENİDEN DOĞMUŞ GİBİ HİSSEDİYORUM
Prof. Dr. Yıldırım’ın ardından söz alan hastalardan Dilek Çarık (33) 2021 yılında hastalığını tesadüfen ele gelen kitle ile fark ettiğini anlattı.
SANKO Üniversitesi Hastanesi İnsan Kaynakları Biriminde görev yapan iki kız çocuğu annesi Çarık, tanının konulmasıyla birlikte ne fiziksel ne de ruhsal durumunun tarif edilemez olduğunu kaydetti.
“İlacın yan etkileri, fiziksel değişim süreçleri hepsi başlı başına birbirinden zor süreçler. Saçlarım beni tamamen terk etmeye başladığında kazıdım ve bu sürece hem kendimi hem çevremi alıştırmak için peruk kullanmadım. Süreci hep pozitif geçirdim. Zor da olsa canım ne isterse onu yaptım” diyen Çarık, yaşadığı süreci şu sözlerle paylaştı:
“Kemoterapim bittiğinde kitlenin küçülmemiş olduğu fark edildi. Biraz agresif çıkmış maalesef. Kemoterapi uygulamasının ardından hormon tedavisi ve akıllı ilaç tedavisine devam ediyorum. Diyetisyenimin yönlendirmesi ile diyet, haftada üç gün spor yapıyor ve bir gün yüzüyorum. Hem fiziksel hem psikolojik olarak kendimi çok iyi hissediyorum. Sürecin bizden ne götürdüğüne değil neler kattığına bakarsak, üzülmemiz imkânsız.
Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum, düşüncelerim, hayata bakış açım, yaşamım tamamen değişti. Bu sayede burada bulunan tüm kader arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyor ve konuşma fırsatını bana verdikleri için onkoloji ekibimize ve hekimlerimize teşekkür ediyorum.”
İLERİSİNİ DÜŞÜNMEYEREK İHMAL ETTİM TİJEN’İ
“Evlat, eş, anne, öğretmen, ev hanımı kimliğiyle kendimi hayatın stresine kaptırdım. İlerisini düşünmeyerek ihmal ettim Tijen’i” diyen meme kanseri hastası öğretmen Tijen Borsöken (52) ise yaşadığı duyguları şöyle özetledi:
“Sekiz yıl önce bu zamanlar, bir gün savaşı kazanacaksın ve seninle aynı kaderi paylaşan arkadaşlarına konuşma yapacaksın deseler inanmazdım. İşte o sırada tanıştım hastalıkla. İl dışında tedavi gördüğüm için çocuklarımı göremiyordum, daha küçüklerdi bana ihtiyaçları vardı.
Savaşçılarımı güçlü tutmalıydım ki kemoterapilerimi alıp bir haftalık evlatlarımı görebileydim, öyle de yaptım. Bir kadın isterse her şey yapabilir, bu hastalığa bile kafa tutabilir, tutmalı da. Kendinizi farklı hissetmeyin, niye benim başıma geldi demeyin. Hayatın akışına devam edin, hastalığı kabul edin bu süreçte gerekiyorsa ruhumuzu iyileştirmek için yardım alın. Sizlere sunulan tedavilere harfiyen uyun, fakat kimliğinizden de asla ödün vermeyin.
Bu zorlu süreçte yardımlarını esirgemeyen herkese, tüm sağlık personeline ve bizleri bir araya getiren doktorum, hocam, dostum Prof. Dr. Mustafa Yıldırım Bey’e teşekkürü borç bilirim. Hastalıksız güzel günler temennisi ile.”
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın