Yardımcıoğlu: Kahramanmaraş’a 6. Bölge Teşvikleri Yetmez Daha Fazlası Lazım
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, deprem bölgesiiçin açıklanan 6. Bölge Teşviklerinin Kahramanmaraş’a yeterli olmayacağını belirterek ilave teşvikve destek paketlerine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, “Evet, 6. Bölge Teşvikleri Kahramanmaraş’a verilmeli. Ama yetmez.
Çünkü 6. Bölge Teşvikleri gelişmemiş yerlere veriliyor. Gelişmemiş yeri sıfır kabul edersek
Kahramanmaraş’ın şu anki durumu sıfırın altında. Gelişmemiş yerler düz araziyse Kahramanmaraş’ta
enkaz kaldırılacak. Bu sefer bunun için para lazım” dedi.
Yardımcıoğlu, Maraş Gündem TV’de Gazeteci Mehmet Taş ve Bekir Doğan’ın konuğu oldu. Programda
depremin yaralarını sarmak ve ekonomiyi canlandırarak bölgeyi ayağa kaldırmak için
değerlendirmelerde bulunan Yardımcıoğlu, milyonları ilgilendiren ve hızlı netice alınacak çözüm
önerilerinde bulundu.
Depremden etkilenen 11 ilin de 6. Bölge teşviklerinden yararlanmasını yanlış bulduğunu ifade eden
Yardımcıoğlu, illerin hatta ilçelerin depremden etkilenme derecesine göre ayrıştırılarak teşvik
sağlanması gerektiğini belirtti. Depremden en çok etkilenen Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve
Malatya’nın diğer illerden ayrı ilave teşviklere ihtiyacı bulunduğunu dile getiren Yardımcıoğlu,
teşvikler sağlanırken de nace koduna bakılmaksızın yıllık satış bedeli baz alınarak mikro, küçük, orta
veya büyük işletmelerin ölçeğine göre teşvik ve destek sağlanmasının daha başarılı olacağını aktardı.
Bölgenin en büyük ekonomik sorunlarından birinin de ötelenen çekler olduğunu vurgulayan
Yardımcıoğlu, ötelemenin geçici ama iki taraftan birini olumsuz etkilediğini bunun kesin çözümünün
de bankacılık sistemi üzerinden faizsiz borçlanma yoluyla çeklerin tahsis edilmesi olduğunu kaydetti.
“TÜM İLLERE AYNI TEŞVİK SİSTEMİNİN UYGULANMASI DOĞRU DEĞİL!”
Depremden etkilenen bölgelerin ayrıştırılacak teşvik sağlanmasının önemine vurgu yapan AK Parti
Milletvekili Aday Adayı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, şöyle konuştu: “Kahramanmaraş depremleri
sonrası bölgeyi kalkındırmak için bazı teşvikler açıklandı. Kahramanmaraş için ise 6. Bölge
Teşviklerinin uygulanacağı açıklandı. Evet, uygulanmalı ama yetmez. Bu depremlerden sonra sosyal
medya hesaplarımda teşviklerle ilgili bir paylaşım yapmıştım. Demiştim ki; deprem 11 ili etkiledi; fakat
hepsini aynı derece etkilemedi. Depremden etkilenen tüm illere aynı teşvik sisteminin
uygulanmasının doğru olmayacağını belirttim. Teşvikleri, şehirlere göre hatta şehirleri de ilçelerine
göre ayrıştırmak gerektiğini ifade ettim. Bu konuda her türlü istişareye de açığım. Evet, 6. Bölge
Teşvikleri Kahramanmaraş’a verilmeli. Birinci Hatay, ikinci Kahramanmaraş, üçüncü Adıyaman ve
dördüncü Malatya. Bu dört tane şehri diğerlerinden ayırt etmek gerekiyor. Diğer şehirlerimizin acısı
az anlamında demiyorum. Buralarda yıkım çok fazla. Kahramanmaraş’ta yaşıyorum diye de
demiyorum. Zira önce Hatay’ı zikrettim. Bu dört şehrimizin durumu depremden etkilenen diğer
şehirlerle bir değil. Aynı durum ilçeler için de geçerli. Mesela Andırın ile Elbistan’ın, Pazarcık ile
Nurhak’ın, Çağlayancerit ile Türkoğlu’nun durumu aynı değil. Onikişubat ile Dulkadiroğlu’nun durumu
da aynı değil. Bu ayrıştırma kendi ilçelerimizde de yapılmalı. Tekrar ediyorum: 6. Bölge Teşvikleri
şehrimize verilmeli. Ama yetmez. Neden yetmez? Çünkü 6. Bölge Teşvikleri gelişmemiş yerlere
veriliyor. Gelişmemiş yeri sıfır kabul edersek Kahramanmaraş’ın şu anki durumu sıfırın altında.
Gelişmemiş yerler düz araziyse Kahramanmaraş’ta enkaz kaldırılacak. Bu sefer bunun için para lazım.
Bu şehirde depremin yaraları sarılacak, bunun için daha fazla para lazım. Dolayısıyla gelişmemiş
yerlerle kıyaslandığında Kahramanmaraş’ın pozitif ayrımcılığa tabi tutulması gerekiyor.
“ÇEKLER BANKACILIK SİSTEMİ ÜZERİNDEN FAİZSİZ BORÇLANDIRILARAK TAHSİS EDİLMELİ!”
Deprem bölgesinin ve bölgedeki işletmelerle ticaret yapan diğer işletmelerin en büyük sorunlarının
ötelenen çekler olduğunu ifade eden Yardımcıoğlu, ötelemenin geçici bir çözüm olduğunu aktardı.
Kalıcı çözümün özel ve kamu bankaları aracılığıyla faizsiz borçlanma yoluyla çeklerin tahsili olduğunu
söyledi.
Yardımcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: “Diğer taraftan 6. Bölge Teşviklerine ilaveler olmalı.
Neler olmalı? Bu bölgedeki kamu ve özel bankalarının tamamı bu felaketin yaralarını sarmak için elini
taşın altına koymalı. Kendim de orta büyüklükteki bir anonim şirketin hissedarlarından biri olmam
hasebiyle hangi bankanın hangi vatandaşa ve hangi ticari işletmeye ne sübvansiyon getirdiğini
biliyorum. Bir defa aşa dökülen yağın zararı olmaz. O yüzden faizsiz kredi verilmeli. Kamu ve özel
bankaları burada zarar etmeyi de göze alarak vatandaşa ve esnafa destek olmalı. Sonuçta bunu zarar
olarak görmemek gerekiyor. Çünkü bu bölgede işletmeleri ve vatandaşları ayağa kaldırıp çarkı
döndürmek uğruna yapılan bu girişimi zarar olarak görmemeli. Bazı yerdeki zararların ileride
kazanımları getireceği için söylüyorum bunları. Mesela bugün 6 Nisan. Çeklerin ödenme günüydü.
Dün bankacı arkadaşlardan bilgi geldi. Çekler, 1 Mayıs’a ötelenmiş. Tamam, çekler 1 Mayıs’a kadar
ötelensin. Fakat burada yaşadığımız sıkıntı sadece 11 vilayetin sıkıntısı değil. Çünkü bu 11 vilayet
sadece kendi arasında ticaret yapmıyor. Mesela bu 11 ilde yaşayan bir esnaf İstanbul’dan mal almış
ama çek vermiş. Bu esnafın çeki ötelenince İstanbul’daki çeki alan işletmenin de işleri kötü
etkileniyor. İstanbul’daki ticareti de sekteye uğratmış oluyoruz. Niye? Bu bölge sadece kendi içinde
ticaret yapmıyor ki! Türkiye’nin dört bir yanıyla ticaret yapıyor. Hatta özellikle Kahramanmaraş ve
Gaziantep’in de içinde bulunduğu bu bölge sadece Türkiye değil tekstil üzerine yoğunlaştıkları için
dünyanın dört bir yanıyla ticaret yapıyor. Dolayısıyla bu bölgedeki esnaflarımızın vermiş olduğu
çeklerin önce 6 Nisan’a sonra 1 Mayıs’a ertelenmiş olması geçici bir çözümdür. Bölge esnafını kısa
vadede rahatlatır. Burada daha kalıcı ve daha yapıcı bir çözüm için bankalar elini taşın altına koymalı.
Takasa girmiş bu çeklerin bankacılık sistemi üzerinden ödenmesini sağlayacak ve vatandaşı faizsiz
borçlandıracak bir çözüm sunulmalıdır. Bu şekilde yapılırsa Kahramanmaraş’taki esnaftan çek alan
İstanbul’daki işleme de zor duruma düşmez.”
“İŞLETME KREDİLERİ VERİLMELİ!”
Bu bölgeyi ayağa kaldırmak için vatandaşa ve bölgedeki işletmelere faizsiz para verilmesinin ilave
teşviklerden biri olduğuna dikkat çeken Yardımcıoğlu, şöyle devam etti: “Her işletmeye bu destek
sağlanmalıdır. Mahalledeki bakkala da sanayi bölgesindeki fabrikaya da verilmelidir. Mahalledeki
küçük esnaftan onlarca ülkeye ihracat yapan fabrikalara bu işletme kredileri verilmelidir ki; bu şehir
üretime geçsin ve her yönüyle ayağa kalksın. Bu işletme kredileri de devlet tarafından kamu ve özel
bankalar aracılığıyla sübvansiyon edilmelidir. 6. Bölge Teşvikleri değil 7. ve 8. bölge teşvikleri
verilmeli. Normalde böyle 6’dan sonra bölge teşvikleri yok ama bunu durumun ciddiyetini göstermek
için 6. Bölge Teşviklerinin çok çok üstünde desteklerin sağlanması için söylüyorum. Gerekiyorsa Özal
dönemindeki gibi torbayla para verilmeli, ‘git fabrikanı onar kardeşim’ denilmelidir. Ama depremden
önce 5 bin kişi çalıştıran işletmeye bu desteği verirken 1 yıl sonra da aynı istihdamı koruması şartıyla
bu destek sağlanmalı. Bu bölgenin ayağa kalkması, deprem sonrası göç eden insanların yeniden
Kahramanmaraş’a gelmesi için bu elzemdir. Fabrikalar işçi bulamıyorlar. Bu da olayın başka bir yüzü.”
“TEŞVİKLER NACE KODUNA BAKILMAKSIZIN VERİLMELİ!”
Türkiye’deki işletmelerin yüzde 98’inin KOBİ’lerden oluştuğunun altını çizen Yardımcıoğlu, verilen
teşviklerin sanayicilerden ibaret olmaması ve irili ufaklı KOBİ’lere de yıllık satış miktarına göre işletme
kredisi verilmesinin yaraların daha hızlı sarılmasını için önemli olduğunu belirtti.
Yardımcıoğlu, şunları kaydetti: “Ülkenin gayri safi milli hasılanın 3’te 1’inden fazlasını KOBİ dediğimiz
yapılar oluşturuyor. Bu şehrin de yüzde 98 ila 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor. Bu işletmelerin de
desteğe, teşviğe, işletme kredisine ihtiyacı var. Bir fabrikaya 5 milyon liralık destek sağlanıyorsa bir
mahalle bakkalına veya berberine de 10 bin lira destek sağlansın. Bu rakamlar farazi ama bu
esnaflarımız da depremzede. Onların da ev ve işyerleri zarar gördü. Mikro, küçük, orta veya büyük
işletmelerin ölçeğine göre bir limit konulmalı ve destek sağlanmalı ki onun da çarkı dönsün. Nace
koduna göre destek verilmemeli. Deprem nace koduna göre mi işletmelere az yada çok zarar verdi ki
devlet desteği nace koduna göre veriliyor? Vergi dairesine kaydı varsa ve 2022’de ne kadarlık satış
yaptıysa ona göre destek verilmeli. Örnek olarak veriyorum: 2022’de yıllık satışı 100 bin liraya kadar
olanlara şu kadar destek, yıllık satışı 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar olanlara bu kadar destek, 1
milyon liradan 30 milyon liraya kadar olana şu büyüklükte destek ve 30 milyon üstü yıllık satışı
olanlara şu kadar destek diye kıstas koyulmalı ve bu destekler öyle verilmelidir. Ve bu desteklerin
nerelerde kullanılacağı konusunda da katı davranılmalı. Tamirat tadilat, işçi alımı, ekipman alımı vb.
durumlar için işletme sermayesi kullandırılmalı. Mesela dükkanında mercimek satıyorsa mercimek
almak için verilmeli bu destek. Ölçü bu olmalı nace kodu değil.”
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın