kitap fuarı
Selim IŞIK

Selim IŞIK

Mail: [email protected]

7 HAZİRAN 2015 GENEL SEÇİMLERİNİN KAZANANI KİM?

7 Haziran 2015 Milletvekili seçimlerinin sonuçları netleştikten sonra sonuçlardan memnun kalmayan tek parti iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi gibi görünüyor. Oy oranı değişmeyen CHP, oy oranında bir miktar yükselme olan MHP seçim sonuçlarından oldukça memnun. İlk kez parti olarak seçime katılarak barajı aşan ve tahminlerin üstünde oy alan HDP ise seçim sonuçlarının en çok memnun bıraktığı parti olarak gövde gösterisi yaptı.

Ben bu seçimlerinin kazanan partilerinin AK Parti ile HPD olduğunu düşünüyorum. Gerçi bazı AK Parti seçmenlerinin ifadelerine bakılırsa sonuçlar AK Parti için bir hezimet. Fakat ben sonuçları AK Parti’nin son beş yılının en çok enerjisini harcadığı çözüm süreci için hayati öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Çözüm sürecinin temelindeki argüman PKK’nın silah bırakması ve Kürt siyasal hareketinin meşru bir zemine çekilmesiydi. Bu seçim sonuçları HDP ve aynı zamanda ülkemiz için büyük bir şans olur ümidindeyim. İşte size meşru zeminde siyasal mücadele verme fırsatı.

HDP’nin barajı aşarak 80 milletvekili ile Meclis’e girmesi halen şiddetten medet umanların elini zayıflatacak bir gelişme. Yasal bir siyasal parti olarak HDP’nin eli, Kandil’e karşı güçlenmiş oldu. Doğu ve güneydoğu illerinin tamamında ve batıda bile çok ilde toplam 6 milyonu aşkın bir seçmen kitlesi tercihini silahtan değil sandıktan, şiddetten değil siyasetten, Kandil’den değil Meclis’te gurubu bulunan HDP’den yana kullandı.

AK Parti’nin de isteği bu değil miydi? Terör son bulsun, talepler siyasal zeminde dile getirilsin. Halkımızın HDP’ye verdiği yetki ve görevi ben böyle okuyorum. HDP’nin bu sorumluluğu gereğini yerine getirmesi gerekir. Topu taca atmadan, bahane üretmeden. Varsa bir temsil kabiliyeti bu HDP’de. Silaha uzanmayı düşünen birine cevabı en yüksek perdeden HDP vermelidir. Eli kanlı terör örgütü olan PKK ile arasını açması ve PKK’nin tasfiyesi için mücadele vermesi öncelikli görevi haline gelmiştir.

Tabi HDP’nin barajı aşarak Meclis’e girmesi aritmetik düzlemde en çok AK Parti’nin siyasetteki dengelerini değiştirdi. Ama ben AK Parti’nin kısa vadede edeceği bu zararın orta ve uzun vadede ülkemizin hayrına olacağına inanmak istiyorum.

Çok defalar Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ülke kazanacaksa biz kaybetmeye razıyız.” dediğini hatırlıyorum. Yeter ki terör, hiçbir zaman hortlamayacak bir şekilde gündemimizden çıksın. AK Parti, kaybettiği söylenen seçimde bile ülkenin en çok tercih edilen partisi. Seçimden gereken dersi çıkarıp, seçmenin gönlünü kazanırsa daha yüksek oy oranlarıyla da yeniden iktidar olabilir. HDP’nin, eli kanlı terör örgütü olan PKK ile arasını açması ve PKK’nin tasfiyesi için mücadele vermesi öncelikli görevi haline gelmiştir.

Bir de HDP’nin oy oranını artırdığını fakat barajı aşamadığını hayal edelim. Mer’i mevzuatımıza göre faaliyetlerini sürdürdüğü söylenen bir parti faraza % 9 oy oranıyla baraj altında kalıyor. Böyle bir sonucu evrensel hukuk ilkeleri veya vicdan kabul eder mi? Çözüm sürecinin geldiği aşamada bu türden bir sonucu içimize sindirebilir miydik?

Türkiye’de durum böyleyken şehrimizde durum nedir? Kahramanmaraş halkı AK Parti’ye en yüksek oranda oy veren üçüncü il oldu. Kahramanmaraş bir kez daha AK Parti’nin yereldeki yöneticilerini ve özellikle belediyeleri borçlandırdı. Artık teşkilatı temsilen il başkanı Sayın Metin Doğan’da, büyükşehir belediyesi başta olmak üzere Kahramanmaraş’taki bütün belediye başkanları da gayretlerini artırmak zorunda. Ben mesajı böyle okuyorum.

Not: HDP’nin % 13 civarında bir oy almasının önemli sebeplerinden birinin de % 10’luk seçim barajı olduğu kabul etmeyen yok. Baraj konusunda ilk fırsatta düzenleme yapılması gerekiyor.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar