İŞTE YARIN OY VERECEĞİM PARTİ
Allah Resulü buyuruyor ki: "İnsanları idare etmeyi üzerine alan bir kimse kendini ve ailesini düşündüğü gibi yönettiği kimseleri düşünmedikçe kıyamet gününde cennetin kokusunu bile alamaz." (Buharî, Ahkâm 8)
Yarın 7 Haziran 2015. Çok partili hayata geçtiğimiz 1946’dan sonra zaman zaman kesintilere uğrasa da halkın karar alıcıları tercih edeceği önemli bir seçim.
25. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üyelerinin belirleneceği genel seçimler. Her ne kadar darbe döneminden kalma bir Anayasa, Siyasi Partiler Yasası ve seçimleri doğrudan ilgilendiren birçok yasa ile de gerçekleşse sandık seçmenlerin önüne koyulacak. Buna rağmen ümidim odur ki, seçmenler özgür iradelerini ortaya koyarlar ve kendilerini temsil edeceklerine inandıkları vekilleri Meclis’e gönderirler.
Seçim kampanyaları başladıktan itibaren partilerin (ve bazı bölgelerde bağımsız adaylar) genel başkanlarından, yetkili organlarına ve temsilcilerine kadar herkes konuştu. Televizyonlarda günlerce liderleri ve parti temsilcilerini izledik. Gazetelerde okuduk. Sosyal medyadan takip ettik. Fakat artık herkesin susacağı halkın konuşacağı güne geldik. Beğeniriz veya beğenmeyiz. Halk yarın beğendiği 550 adaya vekâletini verecek.
Ben oy vereceğim partiyi değil ama oy vereceğim değerleri beyan edebilirim. Oy vereceğim partinin de bu değerleri ne oranda savunabileceği tartışılır. Ama olsun benim oy vereceğim parti bu değerleri diğer partilerden daha iyi savunacaktır diye ümit ediyorum.
İşte benim oy vereceğim partinin / adayların sahiplenmesi gereken değerler listesi:
- Yepyeni bir anayasa hazırlayabilmeli. Sivil bir anayasa. Fakat toplumsal mutabakata dayalı bir anayasa. Zor olabilir ama toplumun bütün kesimlerini kucaklayabilecek bir anayasa. Bunun imkânsız olduğunu düşünmüyorum.
- Bireyi devlete ezdirmeyen bir anlayışı önemsemeli.
- Vatandaşlarımızın huzuru ve refahı için çalışmalı, projeler ürütmeli. Yollar, köprüler, hastaneler… Daha da önemlisi insanımızın eğitimine ilişkin projesi olmalı.
- İlkeli bir duruş sergilemeli. Çağın gereklerini dikkate almalı. Fakat ilkelerden taviz vermemeli.
- Ülkenin dört bir yanına hizmet götürmeyi şiar edinmeli.
- Vatandaşlarımızın şuan ki yaşam standartlarını taban kabul edip, daha yükseklere çıkarmayı amaçlamalı. Sürekli kötü günleri hatırlatıp, mevcut imkânlarla yetinmemi beklememeli.
- Sadece benim ya da çocuğumun değil mümkünse torunumun da huzurla yaşayabileceği bir ülkeyi hayal edebilmeli.
- Devleti, herhangi bir ırka ya da bir dinin taraftarlarına değil toplumun tüm dinamiklerine ve kesimlerine hizmet etmekle görevli olduğu bilincine nail olsun.
- Vatandaşlar arasında güven tesis etmeyi amaçlamalı.
- Vatandaşlardan devraldığı vekâletin ona babalık yapma hakkı vermediğini bilmeli. Vekâleti devraldıktan sonra öncekinden daha mütevazı olmalı.
- Yasaların kendisine verdiği dokunulmazlık ve diğer özlük hakları gibi tüm ayrıcalıkların temsil kabiliyetinden kaynaklandığını unutmamalı. Bu temsil yetkisi için canla başla çalışmayı göze almalı ve vicdanının yönlendirmesinden hiç uzaklaşmamalı.
- Parti disiplinini önemsemeli. Fakat parti disiplini ile ülke menfaatleri çatışıyorsa hiç tereddüt etmeden ülke menfaatlerini tercih etmeli.
- Ülkemizde yaşayan tüm farklı inanç kesimlerinin bir zenginlik kaynağı olduğunu hiç unutmamalı. Bunu hayatın tüm alanlarında hissettirmeli.
- İmam hatip okulları karşıtlığı yapmamalı, imam hatip okullarını eşitler arasında birinci eşit görmemeli.
- Koltuktan itibar kazanmamalı, koltuğa itibar kazandırmalı.
- Filistin, Mısır, Suriye ve diğer İslam ülkelerindeki Müslümanları önemsemeli. Bir o kadar da Doğu Türkistan ve diğer ülkelerdeki Müslüman soydaşlarımızın yanında olduğunu hissettirmeli.
- Kendi malını mülkünü cümle âleme peşkeş çekse bile kamu malının kullanılması ve dağıtılması hususunda kılı kırk yarmalı.
- Kendisi veya maiyetindeki bir karar alıcı veya uygulayıcı yanlış yaptığında tarafgirlik vb. sebeplerle hakkın hükmünü icradan kaçmamalı.
- Mevzu hukuka beğenmese bile uymalı. Beğenmiyorsa değiştirmek için gerekli çabayı göstermeli.
- Ne partiyi ne de seçimi din bahsi görmemeli.
- Liyakat ve ehliyeti el üstünde tutmalı. Emanetleri ehline vermeli. Adaletten ayrılmamalı.
- Güçlüyü değil haklıyı korumayı düstur edinmeli.
- Allah Resulü’nün (s.a.s.) "Kızım Fatıma dahi yapsa elini keserdim." Sözünü aklından hiç çıkarmamalı. Adaletle hükmetmeli.
- Sırf sağa sola yaranmak için ulu orta dini konularda konuşmamalı. Dini ilimlerin bir ihtisas alanı olduğunu daima hatırlamalı.
- Kötü misalin emsal olmadığını bilmeli.
- Kendisi gibi düşünmeyene en az kendisi gibi düşünen kadar değer vermeli.
- Gizli bir ajandası olmamalı.
- Çoğunlukçu değil, çoğulcu olmalı.
- Muhalefetteyken de iktidardayken de savunduğu bir çok değer aynı olmalı.
Bu liste uzatılıp gidebilir. Ben bir kısmını yukarıda saydığım ilkelere can vereceğine inandığım kadroyu bünyesinde barındıran partiye oy vereceğim. Siz de benzer bir liste hazırlayıp aynı yolu izleyebilirsiniz.
Sonuç ne olursa olsun, insanımız ve milletimiz, ülkemiz ve devletimiz kazansın, seçim huzur içinde geçsin. Sonuçları hepimiz için hayırlı olsun.
Not: Yazımı yazdıktan sonra görüşlerine saygı duyduğum bir büyüğüme göz atması için gönderdim. Bana verdiği cevap “Bu vasıfları taşıyan vekillerden oluşan bir parti varda benim niye haberim yok?” dedi.