Yeni bir iş yeri açmak. Bu ekonomik koşullarda mümkün mü?
Biliyorum ki birçok kişinin bir iş fikri aklını kemiriyor duruyor.
Özellikle her üç gençten birinin işsiz olduğu bir ortamda nasıl düşünülmesin bir şeyler yapmak, üretmek, satmak fikri.
Ancak gel görelim son yıllarda yaşanan ekonomik durgunluk ya da kriz birçok girişimciyi korkuttuğunu, frenlediğini, düşüncelerini ertelediğini biliyoruz.
Birçok iş fikri için bu doğru davranış kabul etmek doğru bir gerekçe olabilir.
Birkaç ay önce tam da seçim arifesinde idi.
Ekonomi konulu tartışma içerisinde bir iş insanı olan arkadaşım,’’ her şey fazlasıyla riskli, hangi sektöre baksam durgunluk var. Sence şu an ne yapmak lazım’’ demişti.
‘’Sen anlarsın, danışmasın sonuçta. ’demişti.
Hatırlıyorum. ‘’ Hiçbir şey yapma.’’ demiştim. O gün.
Ama o tavsiyem onun içindi.
Her dönemde her an için bir iş fikri gelişebilir ve para kazanmak mümkündür.
Makro ekonomik koşullar yatırımların zorluk derecesini artırır ve hatta bazı zamanlar ise krizler yatırımı imkânsız kılar.
Çünkü tüketici davranışları genel ekonomik ortamdan hızlı bir şekilde etkilenir. Örneğin; Türk halkının döviz hareketlerine karşı algısı çok fazla hassastır. Dövizdeki yükseliş elinde bir kuruş döviz olmayan vatandaşlar da dahi bir refleks yaratır. Tasarruf refleksi gibi.
Ve kriz ortamlarında en önemli problemi finansman yaratmak ya da bulmak olarak karşımıza çıkar. Çünkü bankalar kredi için isteksiz, bankalar istekli davransa dahi maliyet çok yüksektir.
Şimdi asıl konumuza dönelim.
Ve basit düşünelim.
Elimde biraz para var.
Bir şeyler yapmak zorundayım.
Yani para kazanmak zorundayım.
Küçük[AD1] bir dükkân açmak istiyorum.
Ya da küçük bir işletme açmak istiyorum.
Ne yapmalıyım?
Bu ortamda zamanı değil mi yoksa?
Bu sorular her küçük, büyük her yatırımcının zihninde geçen düşünceler. Aslında genel ekonomik koşullar iyi görünmese de başta söylediğimi gibi her iş fikrinin kendine has soruları ve cevapları vardır.
Bu sorunların cevabından önce bir de söz vardır.
‘’ Krizler fırsatları da beraberinde getirir.’’
Bir anlamda doğrudur.
Neden?
Çünkü.
Kriz ortamların da tüketici davranışların da değişim yaşandığı için bu değişimi gören girişimciler iyi kazanç kapılarını da arayabilirler.
Tasarruf etkisi ile ikame ürünlerin ya da hizmetlerin tüketimleri artacağından bu ürünleri satışını yapanlar açısından bir fırsat olabilir.
Bir şekilde batan ya da riskini azaltmak isteyen, isteksiz firmalar nedeni ile boşalan pazara giriş yapmak kolay olabilir.
Bu önemli bir fırsattır yoğun rekabet yaşanan sektörlerde.
Fiyatları talepsizlik nedeni ile ucuzlayan veya yerinde sayan yatırım malları için bir fırsat dönemi denilebilir.
Kapanan işyerleri veya talepsizlik sebebi ile kira fiyatlarının durağan bir dönemde olduğu da unutulmamalıdır.
Daha birçok güzel sebep söyleyebiliriz.
Gelelim soruların cevabına;
Bu soruların kesin doğru kabul edeceğimiz bir cevabı yoktur.
Ancak dikkate alınması gereken birkaç esas nokta vardır. Ve tavsiye edebileceğim.
Önce cesur olmak lazım.
Tabi saf cesaret sonu uçurum olan bir yoldur.
Artık küçük bir iş yer açsanız da girişimcilik önemli bir iş olduğunu anlamak lazım.
ki; ince hesap yapmak, pazarı tanımak, tüketiciyi tanımlayabilmek önemlidir.
Yani iş fikrinize ilişkin ön araştırma (fizibilite) yapmak ön koşuldur.
Bir başka önemli nokta anladığımız vebildiğimiz işi yapmak.
Başka bir tavsiyem sermayenize göre iş yapmak.
Ve bir de danışmanlık desteğini göz ardı etmeyin derim.
Neden mi?
Sizin göremediğiniz birçok noktada başka insanlardan fikir almak size başka ufukları da açabilir.
Sadece devlet yardımları için değil, artık yaşam koçlarının olduğu bir ortamda ticaretin baş döndüren hızla geliştiği ve pazarlama, finansman yolların çeşitlendiği bir sahada işyeriniz için neden bir danışman veya rehbere ihtiyacınız olmasın.
Sonuç olarak bence mümkün.
Hatta birçok alanda fırsatlar var.
Yeter ki iş fikirlerinizi iyi tahlil edin, profesyonel davranın, iç güdülerinizle değil, tartışarak, danışarak test ederek yol alın.
Başaracaksınız.
Haydi hayırlısı.