Ali Babacan’dan iktidara ‘acı reçete’ tarifi
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Kars İlKongresi’nde konuştu. Babacan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
‘Onlar için yargı vatandaşı terbiye için bir sopa’
“2016’dan 2020 Haziran ayına kadar Anayasa Mahkemesi’ne yaklaşık 220.000
bireysel başvuru yapılmış. Anayasa Mahkemesi esastan incelediği
başvurulardan yaklaşık %92’si için hak ihlali kararı vermiş.
Biliyorsunuz, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararları büyük ortağı da küçük
ortağı da rahatsız ediyor. Bir bakıyorsunuz mahkeme üyeleri açıkça tehdit
ediliyor, bir bakıyorsunuz kürsülerden had bildiriliyor. Bunlar adalete
inanmıyorlar. Yargı sadece onların beklediği, istediği kararı alırsa memnun
oluyorlar. Aksi halde derhal iftira, tehdit, her türlü yıpratma ve yıldırma
başlıyor. Âdil değiller ve olmak da istemiyorlar. Onlar için yargı, vatandaşları
terbiye etmek için kullanmak istedikleri bir sopa âdeta.”
‘Kayyum politikası, kazanamadıkları belediyeleri ele geçirme aracı’
“Karslı dostlarım yargının nasıl sopa olarak kullanıldığını çok iyi biliyor. Kars’ın
seçilmiş belediye başkanını, daha evvel tutuklandığı, hatta bu tutukluluğa
Anayasa Mahkemesi tarafından ‘hak ihlali’ kararı verildiği bir dosyadan
yeniden tutukladılar. Halkın iradesi, seçme ve seçilme hakkı yok sayılıyor.
Seçimler adeta anlamsız hale gelmiş.
Süreçteki hukuksuzluğu bir an için kenara koyup, izlenen yönteme bakacak
olsak, orada da yine başka bir hukuksuzluk var. Diyelim ki zorunlu ve hukuka
uygun bir sebeple belediye başkanı işten el çektirildi. Bu durumda, belediye
meclisinin kendi içinden seçim yaparak, yani seçilmişler içinden yeni bir
başkan belirlemesi gerekir. Öte yandan bakıyoruz, işlerine gelen yerlerde, bazı
belediyelerde, bu usulü de uyguluyorlar. Sonuçta, seçimle kazanamadıkları
belediyelere kayyum atıyorlar. Şunu açıkça görüyoruz: İktidarın kayyum
politikası, seçimlerde kazanamadıkları yerlerde belediyeleri başka yollarla ele
geçirme aracına döndü.”
‘Ölümden beslenen terör örgütüne de sonuna kadar karşıyız’
“Biz, demokratik zemini daraltanlara, meşru siyaset kanallarını tıkayanlara
karşı, ısrarla siyaseti savunacağız. Biz çocuklarımızı çatışmasız, şiddetsiz,
terörsüz şehirlerde büyütmek için canla başla çalışacağız. Biz oyunuza,
iradenize ve tüm seçtiklerinize sahip çıkmak için buradayız! Biz, seçmen
iradesine kayyum atanmaması için buradayız! Özellikle vurgulamak isterim ki,
biz, şiddeti yöntem olarak seçen, ölümden beslenen terör örgütüne de sonuna
kadar karşıyız. Bununla da mücadele edeceğiz. Biz hukuka aykırı bir şekilde
siyaset yollarını kapatan herkese karşıyız. Biz demokratik siyaset için hazırız.
Biz hukuku ayağa kaldırmak için, tarafsız ve bağımsız yargıyı tesis etmek için
hazırız, buradayız.”
‘Kendilerine gelince para var, esnafa desteğe gelince yok’
“Ekonomimiz son yirmi yılın en kötü seviyesinde. Kişi başına düşen milli gelir
14 sene öncesine döndü, bu yönetim devam ederse daha da gerilere gidecek,
görüyoruz. Günlük kazandığıyla geçimini sağlayan milyonlarca vatandaşımız
aylardır bir gelir elde edemiyor. Esnafımız ise işletmesini açamıyor. Dükkânlar
kapalı. Ama kira işliyor, faturalar işliyor, vergi işliyor, SGK işliyor. Sayaç
durmuyor. Bir de devlet ‘vergi vergi’ diye yakasına yapışıyor. Anladık kasayı,
hazineyi boşalttılar ama görüyoruz işte, kendilerine gelince para var. Bilmem
kaç uçakla seyahatler yapılabiliyor. Büyük ihaleler alelacele, yangından mal
kaçırılırcasına yapılıyor.
Bugünkü iktidar, halkı önceleyen, vatandaşının canını önceleyen bir yönetim
anlayışına sahip değil artık. Halkımızın sağlığı için gereken her tür kısıtlamaya
gidilebilir. Ama bunu vatandaşımızı yokluğa mahkum ederek yapamazsınız.”
‘İtibardan tasarruf olmaz diyorlar, bal gibi de olur!’
“Ne demişler? Önce iğneyi kendine batıracaksın, sonra çuvaldızı başkalarına
batıracaksın. Esas biz size bir acı reçete yazalım. Kaleminiz kâğıdınız hazırsa
başlıyorum: Önce hukuk: Anayasa ve kanunlara bağlı kalın. Sonra hemen
tasarruf. Hani diyorlar ya ‘itibardan tasarruf olmaz’ diye. Olur, bal gibi olur. Şu
yurt içi, yurt dışı seyahatlerinizdeki uçak sayılarını hele bir azaltın.
Konvoylarınızdaki araç sayısını azaltın. Ardından, kamu ihale mevzuatını
değiştirin. Üç beş yandaş şirketi zenginleştiren ihale usulüne bir son verin.
Şeffaf ve açık ihale sistemiyle kamuya mal ve hizmet alımlarında
yandaşlarınızın değil, halkımızın kâr etmesini sağlayın. Kanal İstanbul gibi
rant projelerine artık bir son verin. Varlık Fonu’nu kapatın. Derhal tüm kurum
ve kuruluşları Sayıştay denetimine açın. Bu kadar basit. Bu reçeteyi
uygulayın, bakın nasıl düzelmeye başlıyor işler. “
‘İlk önce partili cumhurbaşkanlığı sistemini değiştireceğiz’
“Deva Partisi, ülkemize hak ettiği refahı sağlayacak. Önce şu partili
cumhurbaşkanlığı sistemini değiştireceğiz. Tek kişilik yönetime son vereceğiz.
Hep söylüyoruz, 84 milyon birden büyüktür. Türkiye birden büyüktür!
Devletin, sadece ve sadece halkına hizmet etmesini sağlayacağız. Önce insan,
önce vatandaş diyeceğiz. Hakki da hukuku da sağlam temellere oturtacağız.
Şeffaf olacağız, denetlenebilir olacağız, hesap verebilir olacağız. Biz
ilkelerimizden bir gün bile vazgeçmedik. Emaneti teslim almaya geliyoruz!”
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın